Kadınlar hayatları boyunca sürekli hormonal değişiklerle yaşarlar. İlk kez adet görme ile birlikte başlayan menstüriel döngü (adet döngüsü) hormonların birlikte uyumla çalışmasını gerektirir. Döngünün başında yükselmeye başlayan östrojen hormunu yumurtlama sonucu salgılanan progesteron hormonu ile dengelenir. Bu dengenin bozulduğu durumların bazıları kişilerde kilo problemi de yapar. Bu hastalıklardan birkaçına değinelim:
Polikistik Over Sendromu ( PCOS):
Bu hastalık nedeni tam bilinmeyen kadınların %15-20 sini etkileyen bir durumdur. Oluşumunda genetik ve çevresel etmenlerin etkili olduğu düşünülmekte.
Polikistik overli bir kişide yumurtlamalar tam olmuyor ve kontroller sırasında yapılan ultrasonografide yumurtalıklarda çepere yerleşmiş çok sayıda küçük kistler gözleniyor. Bu kişiler genelde doktora adet olamama , kıllanma , sivilcelenme ve gebe kalamama şikayeti ile başvururlar.
Polikistik overlilerin kilo problemine gelince, bu hastalıkta hemen daima yüksek insülin düzeyi ve insülin direnci kliniğe eşlik eder. Bu da hastanın kilo almasına sebep olur. İnsülin direncine ise çoğu zaman hastanın yeme alışkanlıkları sebep olur. İşlenmiş gıdalar, rafine şekerler, glütenden zengin beslenmek glisemik indeksi yüksek gıdalarla beslenmek hastalığa zemin hazırlar. Ayrıca çevreden gelen toksinler özellikle kasa fişleri , ped şişeler, plastik damacanalar ,organik olmayan gıdalar ve kişisel bakım ürünleri gelişen insülin direncinin sebebi olabilir.
Kilo problemi olan bir polikistik over hastasına genelde çözüm olarak önerilen doğum kontrol haplarını vermek doğru değildir. Bu sorunları çözmekten çok ağırlaşmasına neden olur.Bu kişilerde öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme düzenlemesi yapılmalıdır. Özellikle egzersiz programı , diyette yapılan değişiklikler ve toksin maruziyetinin azaltılması, bunun yanında progesteron hormonu ve diğer bazı destekler metabolizmayı düzenleyerek hastalık semptomlarının azalmana yardımcı olur.Yani kişi hem kilo verir hem de hastalık semptomlarından kurtulur.
Hashimoto ve Hipotiroidi:
Tiroid bezi metabolizmayı düzenleyen en önemli endokrin bez. Tiroid bezi düzgün çalışmadığı zaman direkt metabolizma etkilenir ve yavaşlar buna bağlı olarak da kilo problemleri ortaya çıkar.
Peki bu bezin çalışmasını neler bozar : En büyük etken stress .Stress hormonları direkt tiroid bezini etkiliyor. Bir de tabi başımızın belası olan toksinler var çevreden aldığımız kurşun, civa , kadmium ve daha 150 den fazla endüstriel toksin tiroid bezi üzerinde toksik etki gösterir.
Tiroid bezinin ve metabolizmanın sağlıklı olması için beslenmenin ve çevrenin temiz olması ve stressle baş edilmesi bu yüzden çok önemlidir. Ayrıca selenyum , çinko gibi takviyeler tiroid bezinin tam randımanlı çalışabilmesi için ekstra gerekli.
Menopoz:
Menopoz bir kadının artık kadınlık hormonu üretmediği ve bu yüzden adetten kesildiği dönemdir. Aslında doğal bir süreç gibi gözükse de kadın metabolizmasında çok olumsuz etkisi vardır .Bu olumsuz etkiler menopozdan birkaç sene öncesinden başlar .Şikayetlerin başında kilo kolayca alma ancak verememe vardır. Ayrıca hormonal dengesizliğin getirdiği duygu durum değişiklikleri yeme bozukluğu, aşırı yeme ile sonuçlanabilir.
Menopoz döneminde kadınlar doğal hormonlarla yapılan hormon replasman tedavisinden faydalanabilirler. Bu destekler sadece metabolizma üzerine değil kalp , beyin ve kemik sağlığı için de çok faydalı olurlar.
Tabii bu dönemde de beslenme ve egzersizle gelen yaşam tarzı değişiklikleri mutlaka uygulanmalıdır.
Unutmayalım sağlıklı bir bedenle yaşlanmak için yapabileceğimiz çok şey var…